4 Ağustos 2015 Salı

KURUCUNUN KIZI/AMY ENGEL

Herkese merhaba arkadaşlar bugün sizlere kurucunun kızını yorumluyorum :)
   
       Bir nükleer savaş sonrası 16 yaşında ki kazanan takımın erkekleri ile kaybeden takımın kızları her yıl yapılan bir eşleşme ile evlenirler.Bu yıl sıra da Ivy vardır yani Kurucunun kızı bu sistemi kuran büyük babası dır.Fakat şimdi başkanlık onların elinde değildir.Ivy küçük yaşta annesini kaybetmiştir ve onun bildiğine göre annesini başkan öldürmüştür.Ivy başkanın oğlu Bishop ile elenecektir ama Ivy'nin amacı Bishop'u öldürmektir ve babası'nın başkan olmasını sağlamaktır çünkü Ivy babası ve kız kardeşi bu yasaya karşıdırlar ve Ivy Bishop'la evlenir fakat Bishop beklediğinde daha farklı biri çıkar Ivy'le evli biri gibi değildir Ivy'le ayrı yatar ve Ivy'den bir şey beklemez ona karşı çok iyidir ve aslın da Bishop'ta babasının sistemini sevmemektedir.Ivy Bishop'u öldürebilmek için bir şekilde silahların yerini öğrenmelidir ve bir ara Bishop'la iş hakkın da konuşurlar ve Ivy de çalışmak ister ve Bishop ona yardım eder ve Ivy adliye de bir iş bulur böylece planlarına daha çabuk ulaşabileceklerdir.Bishop Ivy'e çok güveniyordur ve Ivy le araları ısınmaya başlar.Bir gün Ivy annesi hakkında bir şey öğrenir ve babası'nın ona yalan söylediğini duyunca çok sinirlenir ve yavaş yavaş Bishop'u öldüremeyeceğini anlar.Babası ona biraz daha zaman verir ve Ivy artık silahların yerini

öğrenmiş ve şifresini de bulmuştur.Bir gün kız kardeşi Ivy'e zehir verir ve Bishopu öldürmesini söyler artık sn noktaya ulaşmışlardır.Ama Ivy bunu yapamayacağını biliyordur zehri alır ama başka bir yol düşünmeye başlar...
 
     Arkadaşlar bu kitabın sonu resmen beni deli etti sinirden mi bilmiyorum ama ağladım.Açıkçası kitabın başı bana sıkıcı gelmişti ama sonlara yaklaşınca şok oldum hiç beklemediğim şeyler oldu olmaz diye düşünüyordum ama oldu :) gerçekten sonu müthiş derece de şaşırttı beni bence bu kitabı okumalısınız :)
 
     Bir sonraki yazı da görüşmek üzere lütfen takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın :) 
























24 Temmuz 2015 Cuma

kitap alışverişi/ilk nokta

Herkese merhaba arkadaşlar uzun zamandır yazı yükleyemiyorum çünkü kötü bir olay yaşadım ama yine de ufak ta olsa bir yazı yazmak istedim ilk defa ilknokta.com dan kitap alışverişi yaptım.Daha onceleri hepsiburada.com dan yapıyordum ve begeniyorum ama fiyatların bu sefer daha uygun oldugunu gorunce ilk nokta dan yapmak istedim.
Kurucunun kızı nı almayı çok istiyordum ve 11.50 ye düştüğünü görünce bu fırsatı kaçırmak istemedim kuzenimin de doğum günü yaklaştığı için ona çok istediği paralama defterini aldım ve uzun zamandır bi türlü alamadığım gölge ve kemik kitabını ve 2. Kitabı olan kuşatma ve fırtına yı aldım ikisinin de fiyatı 7.95 ti yaptığım alışveriş ten cok memnun kaldım çünkü cok uygun ve kârlı bir alışveriş oldu.Ayrıca 15 tane ayrac koymuslardı her çeşitten bir kactane konulmuş.
 Eğer sizde kitap alışverişi yapmayı düşünüyorsanız ilknokta dan yapmanızı öneririm indirimler çok iyi.
Lütfen bloğumu takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın birdaha ki yazı da görüşmek üzere Hoşçakalın :)

13 Temmuz 2015 Pazartesi

YABANCI/MELISSA LANDERS







Herkese merhaba bugün sizlere okuyup aşık olduğum bir kitabı yorumluyorum :)
   
     Liseye giden ve okul birincisi olan Cara değişim programı için evinde bir uzaylı ağırlamaya hazırlanır.Sevgilisi ve en yakın kız arkadaşı bu durumdan hiç hoşlanmazlar ve değişim programı kapsamında kardeşi de uzaya gönderilir.Uzaylıların insanlardan pek bir farkı yoktur aslında tabi ki uzaylılar daha çok gelişmiş özelliklere sahiptir.Cara evinde uzaylı olan Alexy ağırlar Cara'nın sevgilisi bir tartışma sonucu Carayla ayrılırlar.Cara uzaylılar hakkında öğrendiği bilgileri paylaşmak için yabancı adında bir blog açar ve uzaylılar hakkında öğrendiği şeyleri bloğunda paylaşır ve kısa bir süre içinde 1 milyona yakın takipçisi olur bunun dışında uzaylıların dünyada olmasını istemeyen insanlar vardır ve bunların sayısı git gide artar uzaylıların ekinlerini öldürdüklerini iddia ederler.Aslında gerçekten uzaylılar o kadar masum değildir.Bir süre sonra Cara'nın en yakın arkadaşı da onu sırtında bıçaklar ve artık uzaylıları istemeyenlerin sayısı oldukça artıştır Cara okula polissiz gidemez olmuştur.Alexy ilk başlarda dokunmaya bile tepki verirken bir süre sonra buna alışmış ve Caraya aşık olmuştu Cara da aynı şekildedir.Olaylar çığrından çıkmaya başlar ve uzaylılar geri dönmek zorunda kalır fakat ne Alexy ne de Cara bir birini bırakamazlar.Cara Alexy le gitmek ister...
  Sonunu anlatmıyacağım heyecanı kalsın :) ama kitaba resmen aşık oldum karakterlerine kurgusuna ve gerçekten olanlara hayret etim hiç tahmin edemiyorsunuz gerçekten çok akıcı mükemmel bir kitaptı.
   Şimdiye kadar okumadığıma pişmanım eğer hala okumadıysanız kesinlikle tavsiye ederim. Çok derinlere inmek istemedim heyecanı kalsın.Bu arada kitabın mıknatıslı oluşunu çok beğendim ayrıca fiyatı da çok uygun ben d&r den tl ye aldım :)
Lütfen takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın bir sonraki kitap yorumunda görüşmek üzere. :)










8 Temmuz 2015 Çarşamba

ulysses moore ilk defter/Pierdomenico Baccalario



   Herkese tekrar merhaba bugün sizlere farklı bir kitap yorumluyorum belki daha önce hiç duymadığınız.Kuzenim kitap okumaya bu seriyle başladı bende okuyayım nasılmış bir görüyüm dedim ve ilk kitaptan başladım seri 14 kitaptan oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam.Kuzenim 12 yaşında olduğu için biraz çocuk kitabı aslında ama belki okumak istersiniz dedim ve kitabın yorumunu yapması için kuzenimden rica ettim yani yorumun yarısını kuzenim anlattı diyebiliriz :) 

   Londrada yaşayan bir aile olan Covenantların ikiz çocukları vardır isimleri Jason ve Julia dır. Covenantlar haritada yeri olmayan Kilmore Koyuna taşınırlar. Kilmore Koyunun en ünlü evi olan Argo Villası birçok hayrana sahiptir. Bunlardan biri ise yeni okul arkadaşları Rick tir. İkizlerin aileleri Londraya eşyalarını almaya dönerler.  Ama ikizlerin bilmediği şey evin eski ev sahibinin gizemidir. Eski ev sahibini tek gören kişi ev sahibinin eşi ve villanın bahçıvanı Nestor dur.  Eski ev sahibinin ismi Ulysses Moore dur.Çocuklar ilk başta evi gezmeye karar verirler ama ev büyük olduğundan ilk plan yapmaya başlarlar ve Jason kalemini kitaplığın altına düşürür daha sonra
Rick, Julia ve Jason Nestor dan izin alarak yüzmeye giderler. Hava birden bozulur.Çocuklar eve dönmeye karar verirler. Ev kayalıklarda olduğundan eve çıkarken Jason kayar. Kayalıkların arasında bir kutu bulur. Kutunun içinde kil bilyeler ve parşömen bulurlar.Bu parşömen kağıdında anlamadıkları bir yazı yazmaktadır eve döndüklerinde bahçıvan Nestor onlara evin kütüphanesinden yazıyı çözmeleri için bir kitap önerir çocuklar kitabın içinde bir not bulur not'ta postaneden bir kutu almaları yazar.Çocuklar postaneden kutuyu alırlar ve  içinde 4 tane anahtar bulurlar.Her bir anahtarın başında bir hayvan vardır.Eve döndüklerinde Jason kalemini kütüphanenin altında unuttuğunu fark eder ve almaya çalışırken kütüphanenin arkasında bir kapı olduğunu fark ederler ve kapının 4 tane kilidi vardır.Çocuklar bu kilitlerle kapıyı açmaya çalışırlar fakat kapıyı açtıktan sonra onları neler bekleyeceğinden haberleri yoktur....
   Umarım beğenmişsinizdir lütfen takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın bu yorumu nasıl buldunuz serinin devamı gelsin mi?? görüşmek üzeree :)









6 Temmuz 2015 Pazartesi

senden önce ben/jojo moyes

  Herkese merhabaaa :) nasılsınız ben iyiyim çünkü kitap okuyamama dönemini atlattım ve düzene girdim sonunda aslında çok özlemişim kitap okumayı bugün senden önce ben kitabını yorumluyorum biliyorum eminim herkes çoktan okumuştur ama ben geç kaldım hazır filmi çıkacakken yorumunu yapıyım dedim.Aslında filmin vizyona girmesine baya var yanlış hatırlamıyorsam 3 haziran 2016 da vizyona giriyor.Artık kitabımıza geçelim iyi okumalar :)
       Baş karakterimizden olan Lou bir kafede çalışmaktadır ve sevgilisi vardır sevgilisi sporla uğraşmaktadır Lou'nun bir kız kardeşi vardır ve kız kardeşi'nin bir oğlu vardır ama kız kardeşi evli değil.Bir gün Lou'nun çalıştığı kafe'nin sahibi kafeyi devir  verir ve Lou da işsiz kalır ve iş bulma kurumunda iş arar ve hasta felçli bir adama yardım etme konusunda iş bulur ve Lou 6 ay'lık bir süre için işe alınır başta Lou u işte çok zorlanır hasta olan Will'le hiç iyi geçinemez Will'in hayatı çok zordur mahkûm olduğu tekerlekli sandalyede oturmaktan başka bir şey yapamaz durumdadır ve bu yüzünden yaşamak istemiyor ve ailesiyle anlaşıp 6 ay sonra İsviçre de ölecek Lou bunu öğrendikten
 sonra Will'i bu kararından vazgeçirmeyi kendine hedef koymuştur ve yavaş yavaş Will'i dışarıya çıkarmaya alıştırmaktadır ve Will'i dışarıya çıkarmayı alıştırdıktan sonra yurt dışı tatiline çıkarmayı planlıyordur Will'in aski sevgilisi Will motosiklet kazası geçirdikten sonra onu bırakmıştır ve şimdi de Will'in arkadaşıyla evlenecektir ve Will de düğüne davetlidir ve Will bu düğüne gitmeyi kabul eder Will ve Lou'nun o akşam arasında bir yakınlaşma olur ve Lou Will'e yurt dışı tatil teklifini sunar ve Will de kabul eder.Lou'nun zamanı azalmıştır bu tatilden sonra artık Will'in kararını değiştirmesi çin son şansıdır bakalım değiştirebilicekmi... :)
    Bunca zamandır benim gibi okumayan varsa artık okusun derim kitabın içinde daha ne kadar olay var bir bilseniz yazsam bitiremezdim o yüzden kısa kesmeye çalıştım :) 
   bir sonraki yazıda görüşmek üzere lütfen takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın görüşleriniz benim için çok önemli okuyanlarda fikirlerini yazsınlar :)
              
! son sayfaları tek başınıza okuyun ağlayabilirsiniz :)

23 Haziran 2015 Salı

menekşe,papatya,manolya ve yasemin kokulu hikayeler :)


                                                                                                      



                 Herkese merhaba uzun zamandır yazı yüklemiyordum tatildeydim ve döndüm tatil de olunca insana rahatlık çöküyor ve hiç bir şey yapası gelmiyor insanın bütün gün yatası geliyor :D tatilde çok kitap okumayı planlıyordum ama daha başlayamadım havalar sıcak insanı bunaltıyor tembellik çöktü üstüme ama artık düzenli okumaya başlayacağım bu arada bloğumun yeni tasarımı nasıl? düşes,n günlüğünden şuleye burdan tekrar teşekkür ediyorum çok iyi biri onunla tanıştığıma çok sev,ndim :) :*


yayınlarını çok seviyorum çünkü kitapları hem uygun hem kaliteli ve kokulu oluyor bu yorumlayacağım kitaplar roman şeklinde değil  içinde kısa kısa ders verici hikayeler  var.En çok beğendiğim ve ilk okuduğum menekşe kokulu hikayelerdi hikayeler gerçekten güzeldi papatya kokulu olanda güzeldi ama manolya da biraz basit hikayeler vardı ve en son çıkan yasemin kokulu hikayeleri pek beğenmedim çünkü hem diğerlerinde olan hikayeleri tekrar koymuşlardı hem de çok basit hikayeler vardı en iyi si menekşe kokuluydu alacaksanız ilk başta onu öneririm.Kitapta en sevdiğim özellikte her hikayenin başında güzel sözlerin bulunmasıydı  ve ayrıca ayraçlarda çok tatlı oluyor :)


Kısacası eğer yeni kitap okumaya başladıysanız veya sizi sıkmayacak bir kitap arıyorsanız tam size göre ve kitapta da dediği gibi hayata bir bardak çay molası vermek için :D benim çok hoşuma gidiyor böyle kitaplar rahatlamanızı sağlıyor okumanızı tavsiye ederim.

BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE TAKİP ETMEYİ VE YORUM    BIRAKMAYI UNUTMAYIN :)



2 Haziran 2015 Salı

trendeki kız

merhaba arkadaşlar bugün sizler çok konuşulan bir kitabı yorumluyorum trendeki kız  herkes yorumunu yaptı gerçi sona ben kaldım  :D iyi okumalar.






Rachel adında bir bayan var ve bu bayan eşinden ayrılmış eşi onu başkasıyla aldatmış ama rachel hala eşine aşık bu duruma katlanamıyor ve alkolik bir arkadaşının evinde kalan rachel işten atıldığı için bunu arkadaşına söylemiyor ve her gün işe gidiyormuş gibi londra'ya trenle gidip gelmekte ve her gün trenden ken aynı evi izliyor.evde yaşayan çifte kafasından isimler veriyor ve onları her gün izleyip ne kadar mutlu olduklarını düşünüyor.Bu ev rachel'ın eski eşiyle oturduğu eve yakın ve trende giderken eski eşiyle oturduğu evi de görüyor eski eşinin şimdi bir çocuğu vardı Rachel çocuk ahibi olmayı çok istemiş ama olamamışlardır. Rachel hala eski eşini sevdiği için onu hep telefonlarla ve benzeri şeylerle rahatsız ediyordur.Bir gün akşam rachel eşinin evine gitmeye karar verir ve yine içmiştir bu yüzden pek kendinde değildir ve o ün geri dönerken ona kızıl saçlı bi adam yardım eder başın da kanayan bir yara vardır ve o gün sabah her zaman trenden izlediği çiftten bayan olanın kayıp olduğunu öğrenir ve bu olayı kendisi de çözmeye karar verir polisler o gece onun oralarda bulunduğu için ifadesini alırlar rachel bildiği bütün her şeyi anlatır ayrıca kimsenin bilmediği bir şeyide görmüştür bunların hepsini polise anlatır ama o gün sarhoş olduğu için o gece hakkın da aklında hiç bir şey yoktur rachel kaybolan kadının kocasına bir e-mail atar ve bir şeyler bildiğini eşinin arkadaşı olduğunu öyler ve bunların hepsi yalandır rachel iyi mi kötü mü şeyler yaptığını hiç bilmiyordur ve böylece adamla yani scott la görüşmeye başlar ve ayrıca kaybolan kadım (megan) daha önce rachel ın eski eşinin çocuğuna bakmıştır ve böylece olaylar olur bn daha fazla anlatmayım heyecanı kaçmasın :D 

bence güzel bir kitaptı ben beğendim kitap özelliklede kitbın hem ciltli kapağını hemde ciltsiz kapağını çok sevdim 3 kişinin ağzından anlatılıyor eğer  maceralı gerilim li bir kitap istiyorsanız beğeneceğiniz bir kitap olur :) 
lütfen takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın 
görüşmek üzere :D
















28 Mayıs 2015 Perşembe

kurtlara söyle eve döndüm

merhaba arkadaşlar bugün sizlere Kurtlara Söyle Eve Döndüm'ün yorumunu yazıyorum bu kitabı önceden okumuştum yorumu yazmıştım ama paylaşmamıştım umarım begenirsiniz  iyi okumalar :)

öncelikle harika bir kitap olduğunu söylemek istiyorum ve herkese kesinlikle tavsiye ediyorum alın okuyun :) kitap junie adında bir kızın azından anlatılıyor junie'nin finn adında bir dayısı var ve junı bu dayısın çok seviyor dayısı AIDS hastasıdır ve eş cinsel. her pazar junı annesi ve ablası greta'yla birlikte finn dayısını ziyaret etmektedir ayrıca finn dayısı çok iyi bir ressamdır ve greta'yla juni'nin 



bir portresini çizmektedir bir süre sonra greta artık onlala pazar günleri ziyarete gitmez çocukluklarında junie ve greta çok iyi anlaşmaktadırlar fakat greta liseye başladıktan sonra araları eskisi gibi değilmiş.Juni bazenleri okul çıkışında okulun karşısında ki ormana gdip zaman geçirir.Bir zaman sonra finn ölür ve junie bu durum'a çok üzülür ve etkilenir finn'in cenazesine gittiklerinde dışarda bir adam vardır anne ve babası adamı sakın konuşturmamalarını söyler.Genelde Greta bütün yaşanan olayları bilen kişidir ve junie'ye o kişinin finn'in ölümüne neden olan kişi olduğunu söyler bir ara Junie evde yalnızken kendisine bir kargo gelir ve içinden Finn dayısının çaydanlığı ve bir de not çıkar not'ta Toby den yani Finn'in aşkındadndır :D not ta bir buluşma yeri tarihi vardır bundan kimseye bahsetmemesi falan yazmaktadır bu arada greta okulun tiyotra bölümündedir ve çok iyi bir tiyatrocudur ve bazı akşamları okulun karşısında yapılan patiye junie'yide çağırır  bu partilerde baya şey yaşanıyor tabi Finn dayısının ölümünden sonra yaptığı portyei ilk salonlarına asıyorlar fakat daha sonra bir bankada saklı tutuyorlar  junıe ve greta istedikleri zaman görebilirler bu arada tablonun adı kurtlara söyle eve döndüm :) junie en sonda toby le buluşuyor ilk başlarda kararsız kalsada sonunda buluşuyor Toby junie'ye Finn'in bıraktığı mektupları veriyor ve her zaman bir şeye ihtiyacı olursa yardım edeceğini söylüyor.ve junie'yle Tobyy gizlice sık sık buluşmaya başlıyorlar ve her buluşmadan sonra Toby bir şeye ihtiyacın olursa her zaman bana söyleyebilirsin diyor ve bir gün gerçekten de junıe Toby'den yardım istiyor  ve bu yardımın sonunda her şey değişiyor...  :D  :D 

   
Arkadaşlar sakın ön yargılı davranmayın bu kitaba muhteşemdi çok beğendim ben migrosta 7.95 indirimde görüp aldım ve iyi ki de almışım hatta daha önce almadığıma pişman oldum kesimlikle alıp okuyun umarım beğenmişsinizdir takip ederseniz çok sevinirim yorum bırakmyaı da unutmayın görüşmek üzer bay bayyy :) :*











16 Mayıs 2015 Cumartesi


merhaba arkadaşlar bugün sizlere bana ikimizi anlat kitabını yorumluyorum.:D iyi okumalar :)

     şimdi :D rüzgar demirsoy adında bir adam var ve bu adam çocukluğundan beri komşuları olan yağmur diye bir kıza aşık.rüzgar annesi ve dedesiyle yaşıyor. dedesi sayesinde hep yazılar yazıyor.Dedesini bir süre sonra kaybediyor ve dedesnin işini devam ettirmeye çalışıyor dedesinin bir şirketi var.Yağmurun berker adında bir sevgilisi var ve rüzgar bir  türlü yağmura içini dökemiyor bir ara mektup yazıyor ve veriyor ama yağmur bir neden den dolayı mektubu okuyamıyor liseden sonra yağmur berker ile yurt dışına çıkma kararı alıyor.Rüzgar yine mahvoluyor ama sonra berker gitmekten vazgeçince yağmurda gitmiyor.bir ara yağmur ve rüzgar sahile birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve rüzgar uçan balon satan adamdan bütün balonları alıyor ve yağmura bu balonların uçlarına bir kağıda dileklerimizi yazıp bırakalım diyor yağmur bunu saçma buluyor ama bir kağıda bir şeyler yazıyor ve balonu bırakıyor rüzgarda bir kağıda bir şey yazıp bir balonlar bırakıyor bu balon ağaca takılıyor ve düşüyor yağmur bunu okuyor ve rüzgar bir şey daha yazıp bütün balonlara bağlayıp bırakıyor. yağmur berkerle her arası bozulduğunda kendisini rüzgarın yanında buluyor ve artık rüzgar böyle kullanılmaktan sıkılıyor ve bir akşam evi terk edip gidiyor telefonunu da kapatıyor ve sahilde sabahlıyor sabah uyandığında annesinin onu defalarca aradığını ve mesaj attığını görüyor annesini böyle bir neden yüzünden üzdüğü için çok pişman oluyor ve eve gidiyor ama eve gittiğinde onu yeni bir hayat bekliyor ve her şey çok değişiyor.
 kitap 180 sayfa falandı hemen  bitiyor normalde bu tür kitaplar pek bana göre değil pek beğenmem ama bu kitap iyiydi bence.Ahmet Batmanın soğuk kahve kitabını okumuştum bu ona göre çok daha iyiydi eğer aşk kitaplarını seviyorsanız hoşunuza giden bir kitap olabilir ayrıca ailemizin değerini de anlatan güzel bir kitap.
 lütfen takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın görüşmek üzere bay bayyy :D








































10 Mayıs 2015 Pazar

MARSLI/ANDY WEIR




merhaba arkadaşlar bugün sizler için çok beğendiğim bir bilim kurgu romanı olan marslıyı yorumlamak istiyorum :) öncelikle Mark Watney <3 bu adam nasıl bir şey yaa zekası gücü her şeyine bayıldım :)

Mark Watney ares 3 ekibiyle marsa gönderilen insanlardan biridir Mark mars'a botanik olarak gitmiştir. marsa sorunsuzca yetişirler fakat marsa yetiştikten sonra bir sebepten dolayı hemen marstan dönmeleri gerekir Mark hariç ekibinde ki herkes marstan gidebiliyor fakat Mark yaşadığı bir şanssızlıktan dolayı ekibiyle dönememiştir ve ekibi onun öldüğünü sanıp onu kurtaramamışlardır ama Mark şans eseri hayttadır ama dünyayla ve ekibiyle iletişimi yoktur ve herkes onun öldüğünü sanmıştır. Mark'ta hayatta kalma mücadelesine girişir ve bir sonra ki ares ekibini beklemeye karar verir ama bu tabi ki de o kadar basit değildir oksijen vericisi bozulursa veya su arıtıcı bozulursa ölür ve daha bir çok neden bunlardan hiç biri olmasa bile yiyecek stoku bitter ve ölebilir Mark her gün günlük gibi yaşadıklarını yazmaya başlar ve hayatta kalabilmesi için yiyecek bir şeyler üretmesi gerekir bu konuda şanslıdır botanik olduğu için yanında biraz toprak ve bir kaç tane de patates bulunmaktadır Mark bunlardan kendisine bir patates tarlası bile oluşturuyor en sonda dünya Mark'ın hayatta olduğunu öğreniyor fakat Mark bundan habersiz ve nasa  onunla iletişime girmek ve onu kurtarmak için elllerin'den gelen her şeyi yapmaya başlar :D çok heyecanlıydı 

Mark'ın marsta yaşadıkları sanki dünyadaymışta her şey normalmiş gibi düşünmesi bile insa'nın ona hayran olmasını sağlıyor hayatta kalma çabaları dünyayla iletişim kurmaya çalışması yaşadığı onca zorluğa karşı boyun eğmemesi düşünceleri gerçekten hayran kalmanızı sağlıyor kitabı ilk aldığımda sıkılır mıyım diye tereddütte kalmıştım ama okurken çok eğleniyorsunuz Mark'a kesinlikle hayran kalacaksınız okumayan bütün herkese kesinlikle öneririm :) 
bir sonraki kitap yorumunda görüşmek üzere takip edip yorum bırakmayı unutmayın yaparsanız çok sevinirim :) 






bu arada bugün anneler günü bütün annelerin anneler  günü kutlu olsun onlar bizim hayatımız iyi ki varlar <3













6 Mayıs 2015 Çarşamba

KIZIL TEPE/JAMIE MCGUIRE



KIZIL TEPE



merhaba arkadaşlar bugün sizlere Kızıl Tepe kitabını yorumluyorum iyi okumalar :) biraz uzun oldu ama umarım beğenirsiniz :D
Scarlet 2 kızı olan kocası ayrı bir doktordur kızları'nın babalarıyla geçirecekleri bir gün onları okula bırakır ve hasta haneye işine gider ve her yerde yayılan bir salgın ortaya çıkar bu salgına yakalanan insanlar kısa bir sürede zayıflıyor ve insanları yemeye başlıyorlardır her ısırdıkları insan da bu salgına yakalanmış oluyor yani bir zombi diyebiliriz.Hasta hane bu salgına yakalan insanlarla dolar fakat yapılacak hiç bir şey yoktur ve kısa bir süre sonra ortalık bir kaos alanına dönüşür ve herkes kaçmaya başlar Scarlet'ın tek dersi kızlarıdır ve onları kurtarmayı amaç eder büyük zorluklarla kızların babalarıyla kalacağa eve gider fakat onları bulamaz ve kızıl tepede ki eve gelmelerini söyler burası ıssız bir yerdir ve kendisi daha doktor olmadan önce buraya kızlarıyla temizliye gelmiştir ve kızlarıyla hep buranın bir yerden kaçmak için iyi bir yer olduğunu düşünmüşlerdir. Scarlet notu bırakır ve kızıl tepeye gitmek için yol alır Nathan adında bir adamın da terk derdi kızını kurtarmaktır ve kızıl tepede ki evin sahibi'nin kızı olan Miranda'da bu salgından kaçmaktadır ve kızıl tepeye gitmeye çalışmaktadır Nathan nereye gideceğini bilmiyordur bir yaşlı çift onlara yardım eder sonra Nathan tesadüfen Miranda ile karşılaşır Miranda dan yardım ister Nathan'ın benzini bittiği için orada mahsur kalmıştır ama bir süre sonra zombilerin oraya da geleceğini biliyordur ve Miranda'dan yardım ister Mirada'nın arabası doludur ve alamayacağını söyler ama sonra arabadan biri gönüllü olur ve Nathan üçük kızını onua gönderir ve benzin bulduktan onra onların da geleceğini söyler kızıl tepeye ilk varan Scarlet'tır ve ev sahibi'ni sevgilisiyle ölü bulur ve onları gömdükten sonra ev'i etrafını sağlamlaştırıp kızlarını beklemeye koyulur kısa bir süre sonra Miranda gelir ve Scarlet olanları anlatır ve bir süre sonra Nathan'da gelir ve hepsi burada hayatta kalmaya başlarlar Scarlet her gün kızlarını beklemeye başlar aradan baya zaman geçmiştir ama Scarlet pes etmez ve kızların gelmesi için yolu temizlemesi gerektiğini düşünür ve her gün çıkıp zombileri öldürmeye karar verir Miranda ve kız kardeşi'nin erkek arkadaşları tek başına gidemeyeceğini söyler ve ona yardıma gelmeyi teklif ederler ve her gün böyle temizlik yaparlar Scarlet'a kızlarının bu zamana kadar yaşayamayacağını ölmüş oldukların söylerler ama Scarlet vazgeçmez.
sonunu anlatmayım okumamışsanız kesinlikle okuyun öğrenin :) çok sürükleyici bir kitaptı her sayfasında heyecan var elinizden bırakamıyorsunuz ve anlatmadığım bir sürü olay daha var ben 5 puan verdim bence mükemmeldi.takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın yaparsanız çok sevinirim görüşmek üzere :)

30 Nisan 2015 Perşembe

ilk kitap yorumu Postacı Kapıyı Çalmayacak

merhaba arkadaşlar nasıl oldu bilmiyorum bir blog açmaya karar verdim ve açtım umarım iyi olur. sizlere bugün bitirdiğim postacı kapıyı çalmayacak kitabını yorumlamak istiyorum.
     
     Öncelikle kitap Laurel adında ki bir kızın çoğunlukla yazdığı mektuplardan oluşuyor. Laurel kısa zaman önce ablasını kaybetmiş ve ablasının nasıl öldüğünü bir tek kendisi bilmektedir ve bunu kimseyle paylaşmamaktadır.Liseye yeni başlayan Laurel kendisine verilen ölen kişilere mektup yazma ödeviyle bu sırrı en sonunda paylaşacaktır bu ödev de ölen kişilerin ortak noktaları da hepsinin gençken hayatlarını kaybetmeleri ve nasıl öldüklerinin çözülmemesidir. Laurel'in anne ve babası ablası ölmeden önce ayrılmışlardır ve Laurel'in ablasının ölümünden sonra annesi onu terk edip gitmiştir Laurel'de sırayla Amy teyzesi ile babasında kalmaktadır. Laurel okul da kimseye ablasından bahsetmemektedir.Kısaca kitap Laurel'in ablası'nın ölümünün yaşattıklarını neler yaşadığını anlatıyor ve en sonda ablasının nasıl öldüğünü öğreniyorsunuz.
     
       Bence güzel bir kitaptı okumanızı tavsiye ederim bu ilk yazım olduğu için unuttuğum şeyler olabilir.Ben kitaba 5 üzerinden 4 puan verdim 4 puan vermemin nedeni ise kitapta biraz daha bişeyler olabileceğini düşündüğüm için.Umarım iyi yazmışımdır :) Bir sonraki kitap yorumumda görüşmek üzere :) :*